kocayazı köyü
  Kocayazi Forum
 
=> Daha kayıt olmadın mı?


Kayıt icin => Daha kayıt olmadın mı? yazısına tıkla..istenen nick: yani isim yazıyorsun.. şifre ve email.adresini yazıp kayıt yap.a tıkla ... Foruma gelip.. Kullanıcı adı ..yazan yere kayıt olurken yazdıgınız (nick) yani isminizi yazıyorsunuz ve nokta nokta bolumune sifrenizi yazıp.. giris.e tıkla foruma yazı yazabilirsiniz .. Tesekkurler.. kocayazıköyü.com

Kocayazi Forum - KURANDA ADI GEÇEN PEYGAMBERLER

Burdasın:
Kocayazi Forum => DİNİ BİLGİLER => KURANDA ADI GEÇEN PEYGAMBERLER

<-Geri

 1  2  3  4  5 Devam -> 

Fadıl DURHAN
(şimdiye kadar 400 posta)
25.02.2009 19:02 (UTC)[alıntı yap]
=-HZ.ADEM=-Adem a.s ilk insan ve ilk peygamberdir.Kur'an-i Kerim,onun topraktan yaratildigini ifade ederek,yaratilis safhasini cesitli acilardan anlatir.

Hazreti Adem 'den once Melekler ve Seytan vardi.Insanligin Babasi Ademe ilk ,itiraz Meleklerden gelmisti.
Yuce Allah:
"Ben yeryuzunde bir halife yaratacagim,"buyurdugunda;Melekler:"Orada bozgunculuk yapacak,kan dokecek birimiyaratacaksin?Oysaki biz,seni overek yuceltiyor ve seni takdis ediyoruz,"dediler(Bakara,2/30

Meleklerin itirazina sebeb,
"Ben,balciktan,islenebilen kara topraktan bir insan yaratacagim.Onuyaratip,ona ruhumdan ufledigimde,hemen onasecdeye kapanin(Hicr,28-29)ayetinden anlasildigi uzere,bu yeni yaratilanin,kendilerinden farkli.Allah'a halife olmaya layik birisi olmasindan ileri gelse gerektir.Fakat,Allah,"Ben sizin bilmediklerinizi bilirim"kelamiyla melekleri uyarmis ve Adem Aleyhisselama,butun isimleri ogretmi,sonra onlari,Meleklere gostererek:"Eger sozunuzde samimi iseniz,bunlarin isimlerini bana soyleyin"(Bakara,2/31)buyurmustur.

Bunun uzerine melekler:
"Sen munezzehsin,ogrettigindenbaska bizim bir bilgimiz yoktur.Suphesiz sen hem bilensin,hem Hakimsin,dediler"(bakara,2/32)

Hadisinin devamini kur'an-i Kerim'den dinleyelim:
"Allah:Ey Adem,onlara isimlerini soyle dedi.Adem,isimlerini soyleyince,Allah:Ben goklerde veyerde gorunmeyeni biliyorum,sizin acikladiginizi ve gizlemekte oldugunuzuda biliyorum,diye size soylememismiydim?dedi."(Bakara,2/32-33)

Neticede Melekler,hep birlikte Adem Aleyhisselema secde ettiler.Boyleceinsan,yaratilir yaratilmaz,Allah'in lutfuyla,Allah'a halife olabilecegini ispatlamis oldu.Topraktan yaratildi ama,Melekler,onunde" secdeye kapandilar.

Melekler arasinda bulunan iblis.Adem'e secde etmemekte direndi.Tabii ki bu direnis,ayni zamanda Allah'in emrinede karsi cikisti.Olayi yine kur'an-i Kerim'den dinleyelim:

"Andolsun ki, sizi yarattik,sonra sekil verdik,sonra meleklere,Ademe secde edin dedik;iblis'ten baska hepsi secde etti,o secde edenlerden olmadi.Allah:'sana emrettigim halde seni secdeden alikoyan nedir?dedi.Beni atesten,onu camurdan yaraddin ben ondan ustunum cevabini verdi.Allah'in oradan,orada buyuklenmek sana dusmez,sen alcagin birisin dedi.iblis:Insanlarin tekral dirilecekleri gune kadar beni ertele dedi.Allah:Sen muhlet verilenlerdensin dedi.iblis:Beni azdirdigin icin andolsunki, senin dogru yolun uzerinde insanlara karsi duracagim;cogunu sana sukreder bulamayacaksin dedi.Allah:Yerilmis ve kovulmussun,oradan defol;andolsunki insanlardan sana kim uyarsa, onlari ve sizi hepinizi cehenneme dolduracagim.dedi"(Araf,7/11-1

Iste boylece, insanla iblis arasindaki mucadelede baslamis oldu.Bu mucadelenin kiyamete kadar surecegi,yukaridaki ayetlerdende acikca anlasilmaktadir.Yuce Allah,seytanin aldatma planlarini Kitabinda bizlere haber vermekte ve seytana...

"Kullarim uzerinde senin nufusun olamaz.Ancaksana uyan sapiklar bunun disindadir,(Hicr,42)uyarisinda bulunmaktadir.Seytanin insan uzerinde bir nufus sahibi olmayacagini belirterek biz kullarini seytana karsi metin olmaya cagirmaktadir.

SEYTANIN ILK OYUNU VE INSANIN ILK GUNAHI
Allah, Hazreti Ademe es olarak Havva anamizi yaratti.Onlarin cennetteki hayatini ve seytanin oyununu Kur'an-i Kerim'den dinleyelim:
"Ey Adem! Sen ve esin cennette kalin ve istediginiz yerden yiyin,yalniz su agaca yaklasmayin yoksa zalimlerden olursunuz.seytan,ayip yerlerini kendilerine gostermek icin onlara fisildadi:Rabbinizin sizi bu agactan men etmesi melek olmanizi veya burada temelli kalmanizi onlemek icindir.Dogrusu ben size ogut verenlerdenimdiye ikisine yemin etti.Boylece onlarin yanilmalarini sagladi.Agactan meyva tattiklarinda kendilerine ayip yerleri goruldu,cennet yapraklarindan oralarini ortmeye koyuldular.Rableri onlara:Ben sizi agactan menetmemismiydim?Seytan sizeapacik dusman oldugunu soylememismiydim?diye seslendiHer ikisi:Rabbimiz kendimize yazik ettik bizi bagislamazsanve bize merhamat etmezsen biz kaybedenlerden oluruz dediler.Allah buyurdu:Birbirinize dusman olarak inin.Siz yeryuzunde bir muddet icin yerlesip gecineceksiniz.orada yasar orada olur ve oradan dirilip cikarilirsiniz.(araf,7/19-257)

Ayetlerde her sey acikca anlatilmistir.Demekki Hazreti Adem ile Havva nin yeryuzune gonderilisine seytan vesile olmustur.Artik kiyamete kadar Adem ve Havva'nin cocuklari burada dogup burada olecekler;seytanla mucadelelerini burada surdureceklerdir
.YuceAllah zaman zaman kendilerine peygamberler gondererek hidayet yolunu gosterecek seytana karsi kendilerini uyaracaktir.Hidayet yolunu secenler icin ilk defa cennette baslamis olan insan macerasi tekral cennette devam edecektir.

Insanla seytan arasinda mucadele surerken nAdem aleyhisselam'in oglu Habil ile Kabil arasinda bir baska mucadele basladi,insanin insanla olan bu ilk mucadelesi.olumle neticelendi Kabil Katil,Habil maktul oldu.Kabil Kur'an-i Kerim'in ifadesiyle:"Kardesini oldurmekle nefsine uydu ve onu oldurerek zarara ugrayanlardan oldu.(maide,5/30)
Bu aci hadiseden sonrailk insan olan Hazreti Adem'e ilk peygamberlik vazifeside verildi.

ILK PEYGAMBER
Ilk peygamber Hz.Adem'le baslayan bumukaddes vazife Hatemulenbiya Hz.Muhammet Mustafa'ya(s.a.v)kadar devam edip gitti.Peygamberler insanlari hidayete cagirip kurtulusa gotururler.Onlari seytandan korurlar.Ayni zamanda mucadelelerin en cetini ve en amansizi olan insanin insanla mucadelesini bitirip kardeslik baglarini yeniden tesis etmek icin ugrasirlar.Ne mutlu onlarin uyarilarina kulak verip kurtulusa erenlere.Rivayete gore Adem aleyhisselam bin yil yasamis ve neslinin kirk bine ulastigini gormustur.

ADEM ALEYHISSELAMIN MUCIZELERI

Insanligin babasi ve peygamberin ilki olan Hz.Ademe Yuce Allah elli suhuf vermis ve seriat sahibi peygamberlerden kilmistir.Oki ilk Insan ve ilk peygamber olmasinin yanisira;cennet hayatini ilk yasayandi,Dunya hayatini ilk yasayandi;ilk hata yapandi,ilk tevbe edendi,ilk ortunendievlat acisini ilk duyandi...Elhasilher seyde ilk oncu, ilk yolaciciydi.Ilk imtihan olan ve ilk kazanandi,seytanla mucadeleyi ilk baslatandi.
Elbette Hz.Ademin en buyuk mucizesi,su dunya topragini Allah'in lutfuyla ilk defa isleyip ondan yararlanmasini ogretmesidir.Allah'in yeryuzundeki evi Kabe-i Muazzama'yi ilk olarak tastan yapan odur.ilk evi hemde evlerin en kutsalini yapma serefi ona aittir.

Taslar Hz.Ademin dilegiyle pinar olurdu lezzetli sular akitirdi.Beraberinde Agaclar yurur taslar kendiliginden onun istedigi sekilde dizilirdi.Hatta esya Hz.Ademle konusurdu.Zaten butun bunlar olmasa boyle mucizeleri su issiz dunyada bir basina yasamasi nasil mumkun olurdu?Tarlaya ektigi tohumun ayni gun mahsul verdigi soylenir.Sayet oyle olmasaydi ilk zamanlar gecinmesi ailesini beslemesi mumkun olabilirmiydi?

Hz.Ademi Ates yakmaz su bogmazdi o bu dunyanin efendisiydi.Zaten Allah.Kur'an-i Kerim'de dunyayi ve icindekileri insanin emrine verdigini ve insani kendisine halife yaptigini beyan buyurmuyormu?Ilk insan olmasi hasebiyle dunya ve icindekiler Hz.Ademin emrine muntazirdi.

Hz.Ademin cocuklari cogalip cemaatler oluncada esya onunla konusmaya devam etmisti.Kendi soyunu hak dine ve hidayete cagirmakla vazifalendirilen Hz. Adem zaman zaman muftelif bolgelerde yerlesmis kendinden ureme insan topluluklarina ugrar;onlari kotuluklerden menedip iyiligi emreder ve hak dine cagirirdi.

Bir gun hac etmek uzere yola cikan Hz.Adem tastan yapilma putlara tapan insanlarla karsilasti,insan istemucerredi kavrayamayinca musahhasa muracaat eder ve kendine put yapma yoluna gider.Hz.Adem onlari bu isten vaz gecmeye bir ve tek olan Allah'a iman etmeye cagirdi.Kendi sulbunden bu insanlar onun davetini kabul etmediler.Bunun uzerine putu getirmelerini soyledi getirdiler.Bu kez Alla'in daha yarattigi zaman butun ilimlerle mucehhez kildigi Hz.Adem nputa hitap etti. Put derhal dile gelip konustu ve kendisine tanri diye tapanlardan sikayete basladi."ey Resul beni bu cahillerin elinden kurtar"diye yalvardi.Bunun uzerine Hz. Adem putu parcaladi puta tapicilar bu manzara karsisinda sasirip kaldilar ve hatalarim kavramakta gecikmediler. ve Babalari Adem Aleyhisselama kulak verip hidayete erdiler.

Hz.Ademki dunyaya dunyanin efendisi ve Allahin halifesi olarak gonderilmis.Her seyin ilk kesvedicisi oydu.Kendi soyunun ilk rehberi oydu.

Yuce Allah'in Tin suresinde isaret buyurdugu gibi,"Insan en guzel sekilde yaratilmistir."Ne varki bu insan dahaHz.Adem zamaninda yine ayni surede isaret edildigi uzere"asaginin en asagisina"dusmekte kufur batakligina gomulmekte gecikmedi.Bir kere ezeli dusmani seytan vardi ona her bir tarafindan yaklasarak saptiran ve gunaha bulastiran.Hz.Adem yasadigi muddetce insanlari seytanin igvalarindan kurtarmaya calisti.

Habil ile Kabil arasinda hasetlikle baslayan mucadele sekilden sekile boyadan boyaya girerek sure geldi,suregidecek Zaten iman-kufur mucadelesi de ta o caglarda baslamamismiydi?

Ilk Insan Ilk Peygamber,ilk ogretici,ilk yolacici Hz.Ademde bu dunyadaki omrunu tamamladi ve ebediyet alemine geldigi aleme geri dondu.Kabri"Ebukubeys"dagindadir.Kendinden bir yil sonra vefat eden esi Havva anamizinda Ciddede topraga verilmis oldugu riyayet edilir.
selat ve selam Adem Aleyhisselama olsun.
Fadıl DURHAN
(şimdiye kadar 400 posta)
25.02.2009 19:08 (UTC)[alıntı yap]

H Z . İ D R İ S (A.S.)




Hz. İdris, Hz. Şit aleyhisselamın torunlarından bir peygamberdir. Kendisine 30 suhuf kitap verildi. Asıl adı Ahnuh' (Hanuh) dur. Kur'an-ı Kerimde, çok kitap okuduğu için ona İdris lakabı verilmiştir. Ayrıca, kendisine peygamberlik, hikmet ve sultanlık verildiği için « müselles bin ni'me » (kendisine 3 nimet verilen ) de denilmiştir. İdris aleyhisselam'ın Babil veya Mısır'da Münif'de doğup yaşadığı rivayet edilmiştir. Babasının ismi Yerd'dir. Annesinin ismi Berre veya Esvet'tir. Kendisi Adem aleyhisselamın altıncı göbekten torunudur. Adem (a.s) kadar olan nesebi şöyledir: İdris (a.s) - Yerd - Mehlail - Kinan - Enus - Şit (a.s) - Adem (a.s). İdris aleyhisselamın pek çok evladı olmuştur. Bunlardan en meşhuru Metüselah'dir, çünkü Resulullah efendimizin nuru İdris aleyhisselamdan sonra ona geçmiştir. Adem aleyhisselam'in oğlu Kabil'in evladindan olan bir topluma peygamber gönderilmiştir.

Cebrail aleyhisselam 4 defa gelip ona Allah'in emir ve yasaklarını bildirmiştir. İdris aleyhisselamın bunları insanlara 105 veya 120 sene bildirdiği rivayet edilmiştir. Kendisine verilen bircok mucizelerden bazıları, ağaçlarda ne kadar yaprak olduğunu bilmesi, havadaki bulutlara çekilmeleri icin emir verebilmesi ve kendisinden sonra gelecek olan peygamberleri haber vermesi idi. İnsanlara peygamberimizin vasıflarını ve kendisinden sonra vukuu bulacak olan Nuh tufanını anlatmıştır. Ama ne yazik ki kendisine çok az kişi itaat etmiştir. İdris aleyhisselam 72 dil konuşurdu ve her kavmi hak dine kendi dili ile davet etmiştir. Kendisi 100 şehir kurmuştur. İnsanlara çok ilimler öğretmiştir. Bunlardan bazıları fen, tıp ve astronomidir. Kendisi kalem ile yazan ve iğne ile diken (bunun icin ona terzilerin piri de denilmiştir) ilk insandır. Bunlar tabiiki Allah'ın ona bir ihsanıdır. Yeryüzünün meskun (yerleşilmiş yerlerini 4 bölgeye ayırıp her birisine bir vekil tayin etmiştir. ve bir müddet sonra Aşure gününde göge kaldırılmıştır « Kitapta İdris'i de an. Hakikaten o, pek doğru bir insan, bir peygamberdi .Onu üstün bir makama yücelttik » (El-Meryem, 56-57)

Bir rivayete göre eski Yunanlılar ve daha sonra gelen feylozoflar, fizik, kimya, ve tıp ilimlerini İdris aleyhisselamın kitaplarından almıştır. İdris aleyhisselam hakkında 4 ayet (Meryem; 56-57/Enbiya 85-86) inmiştir. Allahü Teala mübarek Kur'an-ı Kerim'de: « İsmail'i, İdris'i ve Zülkif'i de (yadet). Hepsi de sabreden kimselerdendi. Onları rahmetimize kabul ettik. Onlar hakikaten iyi kimselerdi » (El-Enbiya, 85-86) buyurmuştur. (yadet'mek: anmak, adını anmak, hatıra getirmek, hatırlamak, M.K.). Peygamberimiz Muhammed sallallahu (a.s.) de bir hadis-i şerifinde: « Ben (Mirac gecesinde) dördüncü kat semada (gökte) İdris (peygamber) ile karşılaştım. Cibril bana:" Bu gördüğün İdris'dir. Ona selam ver" dedi. Ben de ona selam verdim. O da benim selamıma cevap verdi. Sonra bana:" Merhaba salih kardeş, salih peygamber" dedi » buyurmuştur. (Buhari, Müslim)
Fadıl DURHAN
(şimdiye kadar 400 posta)
25.02.2009 19:08 (UTC)[alıntı yap]

H Z . NUH A.S.




Hz. Nuh, İdris aleyhisselamın göğe çıkarıldıktan sonra azan insanlara peygamber olarak gönderildi. İnsanlar putlara tapmaya başladı. Cenab-ı Hak bunun için Nuh aleyhisselamı peygamber olarak gönderdi. O zaman 50 yaşında idi. Yıllarca insanları dine davet etti, putlara tapınmaktan sakındırdı ve Allahü Tealaya ibadet etmelerini söyledi. Ama Nuh aleyhisselama kendi oğlu Yam yani Ken'an bile iman etmedi, hatta alaya alıp işkence ettiler: « Andolsun ki Nuh'u elçi olarak kavmine gönderdik. Dedi ki: Ey kavmim ! Allah'a kulluk edin, sizin ondan baska tanrınız yoktur. Dogrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum » (A'raf, 59) . Nuh aleyhisselam insanların davetine icabet etmedikleri için onlara beddua etti:« (Rabbim!) Sen de bu zalimlerin ancak şaşkınlıklarını artır » (Nuh, 24) .
Allahü Teala da bundan sonra Nuh aleyhisselam'a gemi yapmasını emretti: « Gözlerimizin önünde ve vahyimiz (emrimiz) uyarınca gemiyi yap ve zulmedenler hakkında bana (bir şey) söyleme ! Onlar mutlaka boğulacaklardır ! » (Hud, 37) . Gemi bitince tufan oldu (denizler taşti ve her taraf su oldu). Nuh aleyhisselam sayısı 80 kisi kadar olan mü'minler ile 3 katlı olan gemiye bindi. Nuh aleyhisselam gemiye her hayvandan birer çift aldı. Oğlu Ken'an'i da gemiye almak istedi, ama o "Beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım" dedi, gemiye binmedi ve hemen bir dalga onu alıp boğdu. Allah Teala da Nuh aleyhisselamın bu oğlu hakkında af dilemesine karşılık: « (...) Ey Nuh ! O asla senin ailenden değildir. Çünkü onun yaptığı kötü bir iştir. O halde hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme.(...) » (Hud, 46) buyurdu.

Sular dağları aştı, insanlar ve hayvanlar telef oldu. 150 gün geçtikten sonra Allahü Teala: « Yere suyunu Çek; göğe: ey gök sen de yağmurunu tut » buyurdu ve bunun üzerine yağmur durdu, sular çekildi. Gemi Irak'taki Cudi dağına oturdu. Hz. Nuh'a inanıp kurtulan insanlar aç oldukları ve dağda yiyecek olmadığı için Nuh aleyhisselamın emri üzerine ellerinde olan bütün yiyecekleri birleştirdiler ve böylece ilk defa Aşure yemeğini yaptılar. İnsanlar Nuh aleyhisselamın 3 oğlu Sam, Ham ve Yafes'ten türediği için Hz. Nuh'a ikinci Adem de denir. Nuh aleyhisselamın 1000 yaşında vefat ettiği söyleniyor, ama Kur'an-ı Kerim'de : « Andolsun ki biz Nuh'u kavmine gönderdik de o 1000 yıldan 50 yıl eksik bir süre yanlarında kaldı.(...) » (El-Ankebut, 14) geçiyor. . Hz. Nuh gemicilerin ve marangozların piri sayılır, çünki bu işleri Allah'ın ihsanıyla ilk defa o yapmıştır.

Hz. Nuh'un evladlarına vasiyeti

« Bunlardan (ilk) ikisini bırakmayınız, ikisini de hazer ediniz (yapmayınız)
1. La ilahe illallah
2. Subhanallah vebi hamdihiy'dir
3. Gavurluktan (sakının)
4. Kibir ('den sizi nehyederim) »
Fadıl DURHAN
(şimdiye kadar 400 posta)
25.02.2009 19:09 (UTC)[alıntı yap]

H Z . HUD A.S
.



Hz. Hud Yemen'de bulunan Ad kavmine gönderilen peygamberdir: «Ad kavmine de kardeşleri Hud'u (gönderdik). (...) » . Nuh aleyhisselamin oglu Sam'in neslindendir. Bir ismi de Abir olup, lâkabı Nebiyyullahtır. Hz. Hud'un ismi (veya nesebi) hakkında 2 rivayet vardir:

Hud bin Abdullah bin Riyah (veya Ribah) bin Él-Halud bin Ad bin Avs bin Irem bin Sam bin Nuh
Hud ibni Salih ibni Erfahd ibni Sam ibni Nuh ibni Ebi Ad'dir.
Yemen'de Aden ile Umman (Oman) arasında bulunan Ahkaf diyarında Hz. Hud doğup büyüdü. Çocukluktan itibaren Allah'a ibadet ederdi. Ara sıra ticaret yapan Hz. Hud gayet şefkatli ve çok cömert idi. Kavmi (Ad) bolluk ve bereket içinde ve gösterişli binalar yaparak azmıştır. Bütün nimetleri kendilerine veren Allah'ı unutan Ad kavmi putlara tapmaya başladı. Hud aleyhisselam bu kavme peygamber olarak gönderildi ve Hz. Hud Nuh aleyhisselam ın bildirdiği dinin esaslarını Ad kavmine bildirdi: «(...) O dedi ki: " Ey kavmim ! Allah'a kulluk edin; sizin O'ndan başka tanrınız yoktur. Hala sakınmayacak mısınız ? » . Allah'a itaat edip, Ona ibadet etmelerini söyledi. Allah "onlara putlara tapmaktan, zulüm etmekten vazgeçmeleri, insanlara merhametli olup onlara eziyet etmemeleri, insanları şaşırtmak maksadıyla yollara aldatıcı işaretler ( Ad kavmi, yolcuları şaşırtmak ve onların çölde kaybolup gitmelerine gülmek (alay etmek) için yollara yanlış işaretler koyarlardı, M.K.) koymamaları, insanlarla alay etmemeleri, onları öldürüp mallarını soymamalarını ve bütün varlığı yaratan bir olan Allah'a ibadet etmeleri için nasihatte bulunmak " üzere Hud aleyhisselamı Ad kavmine yolladı.

Ne yazık ki birçok kabileler gibi Ad kavmi de peygamberine karşı geldi: « Kavminden ileri gelen kafirler dediler ki: Biz seni kesinlikle bir beyinsizlik içinde görüyoruz ve gerçekten seni yalancılardan sanıyoruz » . Hud aleyhisselam onları Allah'ın azabı ile korkuttu ise de pek az kişi iman etti. Ama Hud aleyhisselam yelmedi ve imana davet etmeye devam etti: « Ey kavmim ! Rabbinizden bağış dileyin; sonra da O'na tevbe edin ki, üzerinize göğü (yağmuru) bol bol göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın. Günah isleyerek (Allah'tan) yüz çevirmeyin » . Kavmi ise ona hakaret etti, hatta kendinden geçinceye kadar onu dövdü. Bu - alçakca - dövme olayı da Sadad isimli Ad kavminin en zengini ve böylece bunların başının (emir): " Ey Hud ! Bu söylenenleri duymadın mı ? İşte ben Avc'i kendime vekil tayin seçtim. Benim namıma senin Allah'ına cenk (savaş, harp; M.K.) edecek, hadi sür senin Allah'ını " söylemesinden sonra vukuu buldu. Hud aleyhisselam da bunun üzerine kavmine biraz da acıyarak: « Ey Yüce Rabbim ! Sen bana en büyük isyanı göstermiş olan bu Ad kavmine karşı artık acımasız davran. Onları cezalarının en büyüğü ile cezalandır. Senden bunu diliyorum » diye beddua etti. Hz. Hud kavminin ıslah olmayacağını anlayınca: « Ya Rabbi ! Sen her şeyi biliyorsun. Ben onlara peygamberliğimi bildirdim. Ey Rabbim ! Onlara ders almalarına vesile olacak bir musibet ver » diye beddua etti. Hud aleyhisselam ın duasını kabul eden Allahü Teala Ad kavmine önce kuraklık, kıtlık musibetini verdi: 3 sene müddetçe hiç yağmur yağmadı. Akan pınarlar kuruyup, ağaçlar , meyveler sararıp soldu. Hayvanlar susuzluktan telef (ölecek kadar zayıfladı; M.K.) oldu. Bıkmayan Hud aleyhisselam onları imana davetini devam etti ise de onlar git gide azgınlaştı, Hud aleyhisselama daha çok eziyet ettiler. Hz. Hud mucizeler gösterdi ise de yine hidayete ermediler. Allahü Teala Ad kavmi üzerine azap yüklü bulutu göndererek buluttan esen bir rüzgarla onları helak etti: « Ad kavmi (Peygamberleri Hud'u) yalanladı da azabım ve tehdidim nasılmış (gördüler). Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik » . Bu bulutun ismi « sarsar » idi ve 7 gece, 8 gün devam etti: « Ad kavmi ise, uğultulu, kasıp kavuran bir fırtına ile mahvedildiler. Allah onu, artarda 7 gece, 8 gün onların üzerine musallat etti. Öyle ki (eğer orada olsaydın), o kavmi, içi bos hurma kütükleri gibi oracıkta yere sarılmış halde görürdün » . Ad kavmi üzerine gelen rüzgar, Hud aleyhisselama ve ona iman edenlerin yüzlerine gayet serinletici ve Tatlı olarak esti: « Emrimiz gelince; Hud'u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik » Hud aleyhisselam, kavmi helak olduktan sonra kendine inananlarla birlikte Mekke-i Mükerremeye gitti.

Kabe-i Muazzamanın bulunduğu yerde ibadet ve taatla meşgul oldu ve orada vefat etti. Kabrinin Harem-i Serif'de (Kabe-i Muazzamanın etrafındaki Mescit) Hicr (bkz. Hicr suresi) denilen yerde bulunduğu rivayet edilmektedir. Allahü Teala yüce Kur'an-ı Kerim'de buyuruyor ki: « Onlar hem bu dünyada hem de kıyamet gününde lanete tabi tutuldular. Biliniz ki; Ad (kavmi) Rablerini inkar ettiler. (Sunu da) bilin ki Hud'un kavmi Ad, Allah'ın rahmetinden uzak kilindi »
Fadıl DURHAN
(şimdiye kadar 400 posta)
25.02.2009 19:09 (UTC)[alıntı yap]

H Z . S A L İ H (A.S.)




Sâlih Peygamber Semud kavmine gönderilen peygamber olup Nuh aleyhisselam ın oğullarından Sam'ın neslinden olup Hz. Âdem'in 19. kuşaktan torunudur. Âd kavmi helâk olduktan sonra felaketten kurtulanlardan Semud, Sam ile Hicaz arasındaki Hicr denilen yere yerleşti. Semud'un torunları Ad'in helâk olduğu yere gidip yerleştiler. Reisleri de Cenda bin Amr isminde birisi idi. Zamanla bolluğa kavuşup Ad kavmi gibi azdılar. Taşlardan yaptıkları putlara taptılar. İşte bu diyarda Hz. Sâlih doğup büyüdü. Küçük yastan itibaren putlara tapmazdı, ve ileride kendisinin Semûd'e lâzım olabileceği için ona kimse bir şey diyemezdi. Azgınlıklarından dolayı Allahü Teâlâ onlara Sâlih aleyhisselamı peygamber olarak gönderdi : « Biz Semûd kavmine kardeşleri Salih'i (gönderdik) » . Hz. Sâlih onları putlara tapmaktan men'edip azgınlıklarından sakındırdı. Onları imâna davet edip Hz. Nuh'un dinini tebliğ etti. Birçok kavim gibi Semud'un çoğu Sâlih peygambere isyan, azı imân etti : «Dediler ki: Sen, olsa olsa iyice büyülenmiş birisin! Sen de ancak bizim gibi bir insansın » . Bütün hakaretlere rağmen Hz. Sâlih onları Tatlı dille imâna çağırdı ise de Semud peygamberini büyülenmiş yalancı ve büyüklenen diye itham etmeyi bırakmadı. Yüce Allah taşkınlıklarından dolayı Semud'un kadınlarını kısır bıraktı. Ağaçlar kuruyup meyve vermedi, hayvanlar yavrulamaz oldu. Bu durum karşısında Sâlih âleyhisselama hâkâret edip onu ölümle tehdit ettiler. Peygamberliğinin kanıtı için ondan bir mucize isteyip, mucize gösterdiği takdirce ona inanacaklarına söz verdiler. Kayadan bir deve meydana gelmesini istediler. Deve olmasını istedikleri kaya büyüyüp gebe bir deve sekline döndü. Devenin yavrulaması üzerine bazıları imân etti. Devenin memesinden akan sütten Semudlular kaplarını doldurdular. Sâlih aleyhisselam devenin kayadan çıkması üzerine kavmine: « Ey kâvmim, Allah'a kulluk ediniz! O Allah ki, sizin için O'ndan başka ibâdet edecek hiç bir ilâh yoktur. Onu kendi hâline bırakınız! Sakın ona bir fenalık etmeyiniz! Sonra sizi çok elemli bir azap yakalar. İşte su deve peygamberliğimin doğruluğuna bir delildir. Bu kuyunun suyunu nöbetle muayyen bir gün devenin içme hakkı vardır. Muayyen bir gün de sizin içme hakkınız vardır. Sakin bu deveye fenalık dokundurmayınız! Sonra sizi büyük bir günün azabı yakalar » . Ama Semudlular bunu dinlemeyip devenin ayaklarını kesip öldürdüler: «Buna rağmen onlar deveyi kestiler; ama pişman da oldular» . Bu - iğrenç - işi başlarının Kudar bin Sâlif isimli 9 kişilik bir grup yaptı . Hz. Sâlih ile alay edip:'Eğer hakikaten peygamber isen bize vâd ettiğin azabı getir' dediler : « Büyüklük taslayanlar dediler ki: 'Biz de sizin inandığınızı inkar edenlerdeniz. Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Sâlih! Eğer sen gerçekten peygamberdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler» . Devenin bastığı yerden kan fışkırdığını, ağaçların yapraklarının kızardığını, kuyulardaki suyun kan kırmızısı, yüzlerinin sapsarı olduğunu gördüler ve birbirlerine haber verdiler. Allahü Teâlâ Sâlih âleyhisselama o beldeyi terk etmelerini ve bir şiddetli azabın geleceğini vahyetmesi üzerine Hz. Sâlih ve kendisine imân eden 4000 kişi ile birlikte orayı terk ettiler. Semudlular ın yüzleri ise kana boyanmış gibi kıpkırmızı, daha sonra da simsiyah oldu. Cebrail aleyhisselam onları bir sabah vakti sayha ile azablandırdı. Semud'un muhkem binaları bile kendilerini kurtarmadı ve onlar sayhanın şiddetinden hepsinin ödleri patlayarak helâk oldu: «(Bu azgınlara) azabım ve uyarılarım nasıl oldu! Biz onların üzerlerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oldular » . Ancak birisi sayha'dan kurtulmuştu. Bunun ismi Ebû Rigâl isminde birisi idi. Ebû Rigâl Semûd'un helâk olduğu sırada Mekke-i Mükerremede Harem-Şerif'de idi. Bu sebepten dolayı ona musibetten bir şey isâbet etmedi. Günlerden bir gün Harem'den çıktığında gökten bir taş düşüp onu öldürdü. Resulallah Hicr'e uğradığı vakit buyurdu ki: « Mucize istemeyiniz. Muhakkak ki Sâlih'in kavmi mucize istedi de, Allahü Teâlâ onlara deve gönderdi.
Deve bu yoldan suya gider, su taraftan giderdi. Sonra onlar, Rablerinin emrinden (hak sözden) dönüp haddi aştılar. Allah'ın hareminde olan bir kişi dışında (ve imân edenler müstesna) Semûd kavminden herkesi helâk eden bir sayha onları yakalayıverdi» Bunun kim olduğu sorusuna:« Ebû Rigâl'dir. Harem'den ciktiginda isâbet eden azâb ona da isâbet etti» dedi. Sâlih peygamber bundan sonra imân edenlerle birlikte Mekke veya Sam taraflarına gitti (Elmalıya göre ise Filistin'e gitti) , Remle'de yerleşti. Mekke'de vefat edip Kâbe-i Muazzama yanında defn edildi. Hz. Sâlih'in deve mucizesinden hariç başka mucizeleri şunlardı: -Sâlih peygamberin duası üzerine- meyvesiz ağaçların meyve vermesi, tastan su çıkması ve bir Semûd'lunun Hz. Sâlih'in çadırını yakması üzerine onun yanmaması.



Bütün konular: 58
Bütün postalar: 548
Bütün kullanıcılar: 95
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bugün 26 ziyaretçi (44 klik) kişi burdaydı!