kocayazı köyü
  Pomak Türkleri
 

POMAK TÜRKLERİ 
Pomak Türkleri genellikle Rodap,Pirin, ve Varda Makedonyası bölgelerin de ikamet etmektedirler.Bunun haricinde bugünkü Pomak Türkleri Bulgaristan’ın kuzeyinde Lofça,Plevne, Teteven,orta Bulgaristan’da Filibe civarlarında ve eski Selanik,Manastır,Kosava ile İşkodra vilayetleri dahilinde de küçük guruplar halinde oturmaktadırlar. 
Pomak Türklerinin XI.asırda Pirin Makedonya’sı ve Rodoplara yerleşmiş olan Kuman Türklerinin torunları olduğu ortaya çıkmaktadır. Kuman Türklerinin daha XI. Asırda balkanlara geldikleri , Şemanizmi terk ederek Müslümanlığı kabul ettikleri ve daha sonra Osmanlılarla kaynaştıkları bilinen tarihi bir gerçektir. 
Pomak Türkleri öz ve öz Türk’tür. Onlar Ortaasya’dan Kuzey Göç yolunu (Hazar denizi,Karadenizin kuzeyini) takip ederek Ukrayna ile Besarabya’ya giden, buradan da XI. Asırda balkanlar inen ve peçeneklerin yardımı ile 1034 ten itibaren Rodaplar, Batı Trakya,Pirin ve Vardar Makedonya’sını hakimiyetleri altına alan Kıpçakların veya Avrupalıların Kuman olarak adlandırdıkları kabilelerin torunlarıdır. 
POMAK TÜRKLERİNİN TARİHİ VE GEÇMİŞİ 
Bugün Rodaplar,Pirin,Vardar Makedonyası bölgesinde bulunan Pomak Türkleri’nin 10 asırlık uzun ve hazin tarihi bir geçmişi vardır. Onların bu tarihi geçmişi XI. Yüzyılda Kuman Türkleri’nin zikredilen bölgelere yerleşmesiyle başlamaktadır. 
Kuman Türkleri Miladi 1087’de Peçenek Türkleriyle birlikte 
Bulgaristan,Makedonya,Yeni Pazar,Kosava,Bosna ve Arnavutluğu içine alan ve başkenti, Kumanova olan “Kuman-Peçenek Türk Federasyonu”nu kurmaya muvaffak olmuşlardır. 
Bu iki kardeş Türk kavmi Bizanslarla ve gayri-türk unsurlarla savaşacakları yerde Bizansızların adi politik entrikaları yüzünden birbirleriyle savaşarak “Milli Birliği” yıkmaşlardır. 
Bu nedenle Miladi 1087 yılında teşekkül etmiş olan “Kuman-Peçenek Türk Federasyonu” 1091 yılında yıkılarak varlığını ve politik fonksiyonunu tarihin karanlıklarına terk etmiştir. Federasyonun yıkılması ile Peçenek Türklerinin çoğu Bosna Hersek ve Sofya yörelerine çekilerek yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
 Kuman Türk boylarından bir çoğu ise 
Romanya,Macaristan.Avusturya ile Çekoslavakya içlerine kadar giderek buradaki gayri-türk unsuların içinde Şamanizmi terk ederek Hıristiyan olmuşlar ve kendi etnik varlıklarını kaybetmişlerdir. 
Batı Trakya ile Rodap ve Pirin bölgelerinin dağlık kesimlerinde bir hayli Kuman Türk boyları kalmıştır. Onlar 1091 yılından 1358’e kadar 

(Osmanlıların Rodaplara gelişine kadar) 267 sene bu topraklarda bazen münferit ve bazen de toplu halde hayat sürmüşlerdir. Görülüyorki,Rodaplar,pirin Makedonya’sı ve diğer bölgelere yerleşen Kuman Türkleri arasında İslamiyet büyük ölçüde Osmanlıların balkanları fethetmesinden önce Anadolu Türkleri tarafından yapılmıştır. 
Bu nedenle Osmanlı Türkler 1358’de fütuhat hareketine giriştiklerinde bu bölgeye asırlar önce yerleşmiş olan Kuman Türklerini karşılarında Müslüman olarak bulmuşlardır. Onlarda Anadolu’dan gelen Türk Müslüman kardeşlerine yardım etmeğe koyulmuşlardır. Bu yardımlar maddi ve manevi yönden olduğu gibi, Rodaplar ile Pirin ve Vardar Makedonya’sı üzerine yapılan fütuhat hareketleri esnasında 
Pomak Türklerinin “öncü,ardcı ve ileri keşif” kollarında aktif görevler olmaları olmuştur. 
Bu yardımcılık görevini üstlendiklerinden dolayı Balkanlı Slavlar Kuman 
Türk Müslümanlarına “Pomegeç” (yardımcı) adını vermişler ve zamanla bu sözcük “Pomak” şeklini almıştır. Bütün bu gelişmeler bizlere Osmanlı Türk akıncı ve uç beylerinden çok evvel batı Trakya ile Rodoplar ve Vardar Makedonyası bölgelerinde “ileri karakol” 
Müslüman Türk unsurunun mevcut olduğunu ,Yunalıların ve Bulgarların ise tarihin hiçbir döneminde yoğun bir unsurla bu bölgelere yerleşemediklerini göstermektedir. Bilhassa yayla yöreleri ve dağlık kesimleri yüzyıllarca gayri meskun yerler olarak kalmışlardır.
 
POMAK TARİHİ VE LEHÇESİ 
Pomak tabiri balkanlarda pomakça konuşan Müslümanlara verilen bir addır. Bu dilin içinde oldukça yüksek oranda Slavca menşeli kelimelerin bulunmasından dolayı Bulgarlar onları “Bulgarca konuşan Müslüman” yahut “Müslüman Bulgarlar” şeklinde tarif ederler. Fakat bu tabirler nispeten yeni olup, ancak XIX.asrın sonlarına doğru kullanılmaya başlanmıştır. 
Osmanlı müelliflerinin Rumeli fütuhatından sonra verdikleri kayıtlarda “Müslüman Bulgarlar” tabiri geçmediği gibi “Pomak” adına hiçbir yerde tesadüf edilmemektedir. Batılı yazarlarda XIX. Yüzyılın sonlarına kadar “Pomak” adından bahsetmemektedirler.
 İlk Olarak A.Boue 1839 yılında balkanlara yaptığı tetkik gezisinde Selvi ve Lofça havalesinde bazı köy ve kasabalarda Pomakların oturduğunu ve bu sebepten dolayı bu kasaba ve köylere Pomak nahiyeleri adı verildiğini zikretmektedir. 
Fakat Pomak adının Pomakların balkanlara nasıl gelip yerleştiklerine dair bilgi vermemekte ve bu konuda hiçbir tarihi belge da ortaya koyamamaktadır. 
Pomak adının manası ve etimolojisi menşe’i üzerinde F.Kanitz de bazı yorumlarda bulunmuştur. Bu müellif Pomak kelimesinin Slavcanın yardım etmek manasına gelen (Pomaçi) yani yardımcı manasına geldiğini ve Pomakların Türk ordularına yardımcı vazifesini görmüş olduklarından dolayı bu adı aldıklarını ileri sürmüştür. Pomak tabiri, yukarıda belirtildiği gibi, 
Kuman Türklerine balkan Slavları tarafından verilmiş bir addır.Kuman Türkleri Osmanlı Akıncı beylerine Rodoplardaki fütuhatında “pomaç” “pomaga” yani yardım yaptıklarından Slavlar onlara “pomagaç” yani yardımcı adını vermişler ve zamanla bu sözcük “POMAK” şeklini almıştır. 
Pomak Türkleriyle ilgili en çok istismar edilen bir konuda bu toplumun konuştuğu dilin içinde oldukça yüksek oranda Slav kökenli kelimelerin bulunmasıdır. 
Buradan hareket ederek Bulgarlar Müslüman Pomak Türklerinin Bulgar menşeli olduklarını iddia etmektedirler. 
Fakat Pomak Türk lehçesinde belirli oranda Slavca kelimelerin olması Pomakların gayri Türk olduğu manasına gelmez. Çünkü bazı yazarlar bu lehçenin 0’nu Ukrayna Slavcası, %’ni Kuman Kıpçaca, ’sini Oğuz Türkçesi, ’ini Nogayca, ’nu Arapça kelimelerin oluşturduğu belirtilmektedir. Ukrayna-Slavcasının 0 nispetinde bulunmasının başlıca sebebi Kuman Türklerinin X. ve XI. Yüzyıllarda Ukrayna,Lehistan ve Beserabya yörelerinde Slavlarla olan temaslarında ve 200-300 yıl devamlı olarak Slav-Rus topraklarında “konar-göçer” bir hayat sürdürmelerinde aramak gerekir. Arapça’nın nispetinde bulunması gayet tabii 
Pomak Türklerinin Müslüman oluşundan kaynaklanmaktadır. Pomakçanın “etimolojik” yapısı Çağatay –Türk lehçesine istinat etmektedir. 
Yani Pomak Türk lehçesi ve bu lehçeyi muhtevi özellikler, tamamen Çağatay-
Türk lehçe gurubuna dahil değildir. Pomak Türk lehçesi şu guruplara da ayrılmaktadır: 1. Rodop—Pomak Türk lehçesi 2. Katrancı Pomak—Türk lehçesi 3. Tuna Havzası Pomak— Türk lehçesi Bütün bu lehçeler,
Bulgar ve diğer balkanlı slav unsurların lehçelerinin dışında bir özel dil hususiyetini ihtiva etmektedir.
Bu durum Pomak Türklerinin dil yönünden Balkan ve Tuna boyu Bulgarlarıyla her hangi bir “ihtilaf” etme durumları olmadığını ve Bulgarların Pomak Türkleri ile ilgili en çok istismar ettikleri dil konusunun geçersiz olduğunu kanıtlamaktadır. 
Dil yönünden Pomak Türkçesi Bulgarcacın tamamen dışında bir faktör arz ettiği gibi etnik yönünden de her bakımdan Bulgarların dışında çok yönlü hususiyet ve hasletleri ihtiva etmektedir. 
Yani Müslüman Pomak Türklerinin Bulgarlıkla ve Bulgar etnik menşei ile ve diğer balkanlı yunan ve slav unsurları ile katiyen etnik ve ihtilaf durumları yoktur. Onlar yukarıda belirttiğimiz gibi, 
Kuman Türklerinden 1091 de rodoplarda kalmış olan muayyen etnik boylarından meydana gelmiş ve zamanla Anadolu Yörük-Türk aşiretleri ile ihtilaflar yapmış saf-kan Türk unsurlarıdır. 
Pomak Türkleri bütün tarihleri boyunca Osmanlı devletine sadakat ve hizmet etmişlerdir. 1877--1878 Osmanlı Rus savaşının neticeleri sonucu Rodopların Rus ordusu ve Bulgar komitacıların istila tehlikesine maruz kaldığı vakit Rodop Türkleriyle Pomaklar yine birlik ve beraberlik içinde düşmanlarını bu bölgeye sokmamışlardır.

 
  Bugün 1 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!